Perşembe, Ocak 25, 2007

Uğur Mumcu'dan Gizli Belgelerle Ermeni Olayı

"Tarih tekerrürden ibarettir" demişler de, Mehmet Akif de "Tarihten ders alınsaydı, tekerrür eder miydi hiç?" deyip işin aslını ortaya koymuştu. Bundan neredeyse bir asır önce Atatürk Ermeni olaylarıyla ilgili şöyle konuşmuştu:
Ermeni meselesi denilen ve Ermeni milletinin gerçek çıkarlarından ziyade dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre halledilmek istenen mesele, Kars Anlaşması’yla en doğru çözüm şeklini buldu. Asırlardan beri dostane yaşayan iki çalışkan halkın dostluk bağları memnuniyetle tekrar kuruldu.
Mustafa Kemal Atatürk11.3.1922, TBMM Üçüncü Toplanma Yılı Açış Konuşması)
Ve bakalım bundan tam 23 sene önce bu konuda Uğur Mumcu neler yazmış...
Gizli Belgelerle...
Şu olaylara bakın: ABD Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye'ye yapılacak askeri yardımı Kıbrıs konusunda verilecek bir ödüne bağlıyor. Bu yapılırken, ABD Kongresi'nde 24 Nisan tarihinin "Soykırım Günü" olarak ilanı için önergeler veriliyor. Fransa'da ise soykırım savlarının ders kitaplarına konması için hazırlıklar yapılıyor. Aynı günlerde, Ermeni terör örgütleri eylemlerini sürdürüyor. Bütün bunlardan sonra ABD yönetimi uluslararası terörden söz edebiliyor.
24 Nisan tarihi soykırım günü olarak ilan edilecekmiş. Sanki ABD'nin Vietnam'daki, Fransa'da, Cezayir'deki insanlık suçlarını unutturdular. Sanki ABD yönetimi, Şili'de halkoyu ile seçilmiş Devlet Başkanı Allende'nin CIA darbesi ile devrilmesinin hiç anımsanmayacağını sanıyor. Sanki ABD'nin Grenada'ya, daha düne kadar yakın bir zamanda Fransa’nın Çad'a asker göndermelerinin hiç ama hiç akla gelmeyeceği düşünülüyor.
Ermeni olayını, bugün için uluslararası terörün bir parçası olarak görüyor ve bunun için bütün devletleri ortak bir savaşa çağırıyoruz. Yok, eğer Ermeni sorununun dünü, önceki günü karıştırılırsa, Amerikalı dostlarımız bundan hiç hoşnut kalmazlar.
İsterseniz, bu konuda birkaç tarihsel belgenin satır başlarını aralayalım:
İngiliz Kraliyet Matbaası tarafından basılan Birinci Dünya Savaşı ile ilgili gizli belgeler, Erol Ulubelen tarafından Türkçeye çevrilmiş, önce Doğan Avcıoğlu'nun yönetimindeki Yön dergisinde yayınlanmış, daha sonra kitap olarak basılmıştır. İkinci basımı Çağdaş Yayınları tarafından yapılan "İngiliz Belgeleriyle Türkiye" kitabında, Birinci Dünya Savaşı sırasında Ermenilerin Amerikalılarca nasıl desteklenip kışkırtıldıklarını gösteren belgelere yer verilmiştir. Okuyalım:
Gizli Belge: Sayfa 735, belge 492. Amiral Webb'den Lord Curzon'a yazılan 19 Ağustos 1919 tarihli yazı:
- Amerika, Trabzon ve Erzurum'u içine alan bir Ermenistan’ı himaye edecek. Geri kalan dört ili de Kürt devleti olarak İngilizlerin himayesine bırakıyor...
Gizli Belge: Sayfa No:60, Belge No: 46. 5 Nisan 1920 günü Mr. Lindsay'in Washington'dan Lord Curzon'a yazdığı yazı:
- Amerikan Senatosu Ermenistan’ın mandası işini görüştü. Beş yılda 757 milyon dolar verecekler. İlk başlangıçta 50.000 kişilik bir ordu yollanacak, daha sonra 200.000 kişiye çıkacak. Amerika kuvvetlerinin basına General Zames G. Harbord getirilecek. Ayrıca bütün Türkiye'nin mandası için de görüşmeler yapılmaktadır...
Gizli Belge: Sayfa No:71, Belge No: 63. 16 Mayıs 1920 günü Sir A. Geddes'in Lord Curzon'a yazdığı yazı:
- Amerikan hükümeti, Ermenistan’ın Adana’da dâhil korunmasını istiyor. Silah, cephane, demiryolu ve her türlü malzemeyi buraya sevk edecekler. Boşaltım, Karadeniz limanlarında Amerikan bahriyesi tarafından ve Amerikan donanmasının himayesinde yapılacak. Türklerin yapacağı en ufak bir hareket Amerikalilar tarafından bastırılacaktır...
Gizli Belge: Sayfa No: 300, Belge No: 38. 28 Şubat 1920 Londra Konferansı tutanaklarından bir parça:
- Mustafa Kemal kendisini Erzurum Valisi ilan etmiş. Erzurum'da yeni kurulacak Ermeni devletinin katılacağı bir sırada bu çok anlamlı bir harekettir. Bu adam olmasaydı Ermenilerin bir şansı olurdu...
Gizli Belge: Sayfa No: 81, Belge No: 10, tarih 16 Şubat 1920. Londra Konferansı tutanaklarından bir başka parça:
- Ermenistan'a 6 ilden başka Trabzon ve Adana da verilmelidir. Amerika Ermenistan'a yardım edecektir ve mandası altına almayı da kabul ediyor. Fransa ise Adana’yı kendisi için istiyor.
Gizli Belge: Sayfa No: 99, Belge No: 12, Londra Konferansı tutanağından bir başka ilginç parça:
- Lord Curzon, Erzincan’ın da Ermenistan'a verilmesini, Karadeniz'de bir Lazistan kurulup, Ermenilerin mandasına vermek istiyor...
Bu belgeler, bugün ABD Kongresi'nde 24 Nisan tarihini "Soykırım Günü" ilan etmek isteyenlerin amaçlarını olduğu kadar, ABD'nin Lozan Barış Antlaşması’na niçin imza koymadığını da anlatmaya yetmektedir.
Atatürk, Ermeni sorununun "dünya kapitalistlerinin ekonomik çıkarlarına göre çözülmek istediğini" söylememiş miydi? ( Söylev ve Demeçler , C: I, S: 233). Olay, dün olduğu gibi bugün de böyledir.
Biz bugün bunca saldırıdan sonra , bu gizli belgeleri , örneğin devletin televizyonunda tek tek halkımıza gösterebiliyor muyuz? Gösteremiyorsak, Ermeni sorununun çokuluslu yanını ve uluslararası terör ile ilgisini, diplomatik forumlarda nasıl anlatabiliyoruz?
24 Nisan tarihini soykırım günü ilan edip, Ermeni terör örgütlerine destek olan Amerikan Kongre üyeleri, 1920'lerde topraklarımız üzerinde Ermeni devleti kurmak isteyen Amerikalılar'ın torunlarıdır. Bizler de bunlara karşı Kuvay-i Milliyecilerin torunları olduğumuzu hatırlatmak zorundayız.
"Milliyetçilik" budur. Neredesiniz efendiler, beyler, beyzadeler, hanımefendiler?.. Budur, budur, budur işte!..
Uğur MUMCU
Cumhuriyet - 1 Nisan 1984

Aradan 23 sene geçmiş Uğur Mumcu her zaman savaştığı emperyalistlerce katledilmiş ama değişen hiçbir şey olmamış. Bu da gösteriyor ki tarihimizden ders çıkartamadığımız gibi tarihimizi de doğru düzgün bilmiyoruz...

Çarşamba, Ocak 10, 2007

Bush'a 'Turkler Soykirim yapmadi' CD'si

Erzurum'daki Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED), Türkler'in tarihte insanlığa yaptığı hizmetlerden örneklerin yer aldığı CD'yi, ABD Başkanı George W. Bush, ABD'li senatörler ve Temsilciler Meclisi üyelerine gönderdi

10.01.2007
Atatürk Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nde okuyan 800 öğrenci de hazırladıkları bilgilendirme metinlerini ABD Başkanı Bush başta olmak üzere senato üyelerine e- mail olarak yolladı.

ASİMED Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Amerika Birleşik Devletleri'nde yeni kongrenin ocak ayında göreve başlamasının ardından, kongrenin her iki kanadına da sözde soykırımın tanınmasını öngören tasalarıların sunulmasının kesinleştiğini belirtti.

Amerikan Ermeni Ulusal Komitesi'nin (ANCA) sözde Ermeni soykırımının yeni dönem ABD Kongresi'nin gündemine getirilerek tanınması yönünde kampanya başlattığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, bunun üzerine Türkler'in tarihte insanlığa yaptığı hizmetlerden örneklere yer verdikleri bir CD hazırlayarak ABD Başkanı George W. Bush, ABD'li senatörler ve Temsilciler Meclisi üyelerine gönderdiklerini açıkladı. İngilizce olarak hazırlanan CD'de insanlık derslerinden en iyi örneklerin bulunduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. Eğilmez, şöle konuştu:

"Amerika'daki Ermeni lobisi, Demokratların seçimi kazanması ve destekçileri Nancy Pelosi'nin, Temsilciler Meclisi Başkanı olmasından dolayı büyük bir heyecan içindeler. Ermeniler, soykırım yalanının Amerikan Kongresi'nde oylanabilmesi için seçim sonuçları belli olur olmaz büyük bir kulis çalışmasına başladı. Amaçları dünyanın en güçlü ülkesinde sözde soykırımı kabul ettirdikten sonra Türk tarafından önce tazminat, sonra da toprak talebinde bulunmaktır. Bizde dernek olarak ABD Başkanı Bush, ABD'li senatör ve Temsilciler Meclisi üyelerine yönelik bilgilendirme kampanyası başlattık. Ayrıca elektronik postalarla bilgilendirme mesajları atıyoruz. Bu konuda halkımızdan da destek bekliyoruz. Vatandaşlarımız `http://schiff.house.gov' ile `sf.nancy mail.house.gov' adreslerine Türkler'in tarihteki insanlık derslerinden örnekleri göndersinler."

CD'DE NELER VAR?
ASİMED tarafından ABD Başkanı Bush, senatörler ve Temsilciler Meclisi üyelerine gönderilen CD'de şu bilgiler ve belgeler yer alıyor.

- 499 yılında Akhunlar, en büyük düşmanları olan hatta onları tarih sahnesinden silen Sasani Devleti'ni ünlü Mazdek İsyanı'ndan kurtarmıştır.

- Bugün kan gölüne dönmüş olan Bağdat ve çevresinin bütün tarihi boyunca en mutlu günlerini orta çağ boyunca Selçuklu hakimiyeti altında yaşamıştır. Hatta bölge halkının şiirleri, türküleri ve hikayeleri ile Türkler'e methiyeler düzüp minnettarlıklarını sundukları bilinen bir gerçektir.

- 1147- 1149 yılları arasında gerçekleşen Haçlı seferinde, Sultan Mesud'un, kendilerini katletmek için gelen Haçlılar'ı açlıktan ve hastalıktan kurtararak yurtlarına geri gönderdiği ve 1492 yılında Avrupa'daki katliamdan kaçan Yahudiler'e kucak açan tek ulusun yine Türk Milleti olduğu bilinmektedir.

- Ayrıca Irak'ta Saddam'dan kaçan Kürtler'e kucak açan ve onları büyük bir katliamdan kurtaran milletin yine Türkler olduğu belgeleriyle mevcuttur.


Salı, Ocak 09, 2007

Kozan belediyesinin anit dikme girisimi

Kozan Belediye Meclisi, işgal yıllarında ilçedeki Türkler'in, Ermeniler tarafından fırınlarda yakılması ve katledilmesini hatırlatacak soykırım anıtı yapılması kararı aldı

08.01.2007

Çukurova Stratejik Araştırmalar Derneği Başkanı tarihçi Cezmi Yurtsever, anıtın Ermeniler'in ve Fransızlar'ın, Türkler'e yaptığı zulmü gelecek nesillere hatırlatacak çok güzel bir düşünce olduğunu söyledi.

Cezmi Yurtsever, işgal yıllarında Ermeni ve Fransızlar'ın Çukurova'da yaptıkları katliamların unutulmaması amacıyla `Milli Mücadele ve Türk Soykırımı Anıtı' yapılması için Adana'nın Kozan İlçesi Belediye Meclisi'nin aldığı kararın çok yerinde olduğunu söyledi.

1'inci Dünya Savaşı sonrası Aralık 1918'de Çukurova'ya çıkan ve 5 Ocak 1922'de tamamıyla çekilen Fransız askerleri içinde Ermeni lejyonlarından oluşan birlikler bulunduğunu, bölgede yaşayan Ermeniler'in de onlarla birlik olarak çeşitli yerlerde Türkler'i öldürdüklerini anlatan Yurtsever şunları söyledi:

"İşgal yıllarında pekçok katliam yaşandı. 10 bine yakın Türk'ün Çukurova'da katledildiğini belirledik. Yeşiloba, Camili Köyü, Kozan Şehir Merkezi, Saimbeyli gibi Adana'nın çok sayıda bölgesinde zulüm ve katliam yaptılar. Ermeniler'in `Haçin' olarak adlandırdığı, Saimbeyli'de esir alınan 500 Türk'ün öldürülmesi en büyük zalimliklerden birisidir."

Ermeni ve Fransızlar'ın bu coğrafyada Türk varlığını silmek ve hakimiyetini kaldırmayı amaçladıklarını kaydeden Yurtsever, bir anıt yapılmasının, hem hayatını kaybedenlere saygı gösterme, hem de gelecek nesillere geçmişi hatırlatma açısından yararlı olacağını vurguladı.

`TÜRKLERİ YAKTIKLARI UNUTULMASIN'
Adana'nın Kozan İlçesi'nde Ermeniler'in Türkler'i diri diri yaktığı fırınların yanına yapılacak anıtın, sadece Ermeniler'in değil, bugün onlara sahip çıkan Fransızlar'ın da Türkler'i katlettiğini dünyaya haykıracağına vurgulayan Yurtsever şöyle devam etti:

"O tarihlerde sadece Adana'da değil, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa gibi şehirlerde de Türkler katledildi. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'ndeki belgeler, Ermeni çetelerinin 1906- 1922 yılları arasında çok sayıda kadın ve çocuğun da aralarında bulunduğu binlerce Türk'ü katlettiğini ortaya koydu. Katliamda hafızalarda kalan en önemli yerlerden biri Kozan İlçesi'dir. Buradaki 5 fırında Türkler diri diri yakılarak katledildi. Bu katliam canlı şahitlerle belgelenmiştir."

Yurtsever, 1989 yılı Aralık ayı sonlarında, Adana Valiliği'nce `Milli Mücadele Olaylarını Araştırma ve Belgeleme' projesi kapsamında Kozan'da görevlendirildiğini belirterek, milli mücadelenin görgü tanıklarından Emin Kurtoğlu ve Kurtoğlunun üvey kardeşi Halil Altıparmak'tan geçmişi dinlediklerini belirtti. Yurtsever, "Emin ve Halil Beylerle birlikte şehir merkezindeki Kayıtbay Camii'nin yanına gittik. Çarşı içinde hala tarihi özelliğini koruyan `Meşhur Fırın' adıyla bilinen işyerine geldik. Emin Bey, `İşgal günlerinde Kozan Hükümet Konağı'nda Mutasarrıf İhsan Bey'in yanında çalışan Mal Müdürü Hamdi ve Tahrirat Katibi Ali Rıza Bey, gözü dönmüş Ermeni milisler tarafından bu fırına getirildiler. Feci halde öldürüldüler' diyerek, gördüklerini anlattı" dedi.

Yurtsever, Emin Bey'in, tam 5 fırında katliam yapıldığını söylediğini ve yakılan Türkler'in vücutlarından çıkan yağın yola aktığının şahitleri bulunduğunu ağlayarak aktardığını kaydetti.


Haberin kaynağı:
http://www.vatanim.com.tr

Cumartesi, Ocak 06, 2007

KAMPANYA MEKTUBU LUTFEN KULLANINIZ

Congresswoman Nancy Pelosi
US Congress Speaker
2371 Rayburn HOB
Washington, DC 20515

Re: Let there be peace on earth. Reject hatred and vengeance. Please improve USA image in the world and not create new enemies?

Dear Representative Pelosi,

I would like to congradulate your new post.

The most likely source of the story of the alleged Armenian genocide must have come to you from people who have been brought up to hate and seek vengeance from childhood by their parents. Hatred and vengeance are the instigators of wars. You are a person who would uphold the law, be unbiased in making laws and reject unfounded racist propaganda.
From 1890’s to 1920 the Armenian Hinchak and Dashnak terrorist organizations were responsible for ethnic cleansing and for massacring over 350 thousand Turks, Kurds and Jews living in Anatolia. They destroyed and burnt down 22 Moslem villages and massacred their residents. Excavations and documentations are being conducted at present. You could visit these sites.You cannot be impartial if you have not read the report of Hovannes Katchaznouni and compared the contents of that report with the misrepresentations and false facts presented by the Armenians of to-day. He was the first Prime Minister of the Armenian Republic before it was annexed by the communist Russian Republics. He was the head of the Armenian Dashnak Party and presented this report to the Dashnak Party conference in 1923 held in Brussels. At that time, the report was published in Armenian. The English translation was published in New York in 1955.
Katchaznouni essentially announced the following:
1. The Armenians tried their hands in uprising, terrorism, assaults, war, defense, organizing political parties, founding a State, etc. There is nothing else we could do but to make peace.
2. Creating the armed Armenian guerillas that came under Russian dominance was a mistake.
3. They had not counted on the segments of the Armenians who were siding with the Turks.
4. Turkey had acted in defense of its existence when it decided on the relocation.
5. Armenians had massacred the Moslem population.
6. There is no one guilty other than the Dashnak organization.

Do you believe in the American value of “Innocent until proven guilty”? This traditional American value is being trampled with in the accusations of the so called “Armenian Genocide”.
When the Ottoman Empire was defeated in WWI the Allies occupied its lands. They imprisoned more than 100 officials and took them to Malta for trial as perpetrators of war crimes. According to article 239 of the Sevr treaty signed by the Ottomans, the Occupying Nations were given complete access to all archives and documents of the Ottoman government. Archive specialists brought in by the Allies studied every document in the files of the Ottoman Government in order to find evidence of crimes committed against humanity. It took them 2 years, 4 months, and 27 days to come up empty handed. Since 1918 there still is no one that can produce a document that will hold up in a court of law. As a result, the High Court of the Allies which resembled somewhat the Nuremberg tribunals decided that there was not sufficient evidence to convict the Turks and released them. Attached are the documentations of these trials. Should you wish you could examine them.
Once proven innocent the retrying for the same crime is un-American when no additional documents of those times can be produced. The Armenians as well as the Russians refused to open their archives. Turkish archives were opened during the occupation and still is completely open and available to anyone. One can find many forged documents invented by Armenians of to-day. Most photos of alleged Armenian dead people could as well be the dead Turks of Erzurum. Museums in Erzurum and Van have the relics from the excavations of the mass graves. As a gesture of good will the Turks asked the Armenians to show where their dead were buried, but received no response.
Looking at the Armenian events from one side only means that you would legitimize the activities of the Hinchak, Dashnak and Asala terrorists whose methods were copied by the Al-Qaeda and you would find killing of Turks by Armenians very acceptable. Is it possible for you to review the works of historians who are not Armenian or Turkish nor employed by the Armenian Diaspora?
“The Diplomacy of Imperialism,” by William L. Langer, A. A. Knoff Publisher, NY, 1935.Mr. Langer received A.B., Ph.D. and honorary LLD degrees from Harvard. He has been awarded an honorary D. Phil. by the University of Hamburg. In July 1946, as a result of his outstanding wartime record, Mr. Langer was awarded the Medal of Merit by President Truman.
“The Armenians,” by C.F. Dixon-Johnson, G. Toulmin & Sons, Northgate, Blackburn, UK, 1916.Mr. Dixon-Johnson was an officer in the UK armed forces which were at war with Turkey. He was designated as a hero of the Boer War. He writes that the purpose of his book was to tell the truth. He adds: “Give a lie twenty-four hours’ start, and it will take a hundred years to overtake it.”
Sincerely,
¾