Çarşamba, Ocak 02, 2013

Ermeni Diasporası’nın sır gibi saklamaya çalıştığı işte o belge..

Zafer Özpolat/Gazetehamburg özel
1987’de Avrupa Parlamentosu’nun:‘’Türk’ler Ermeni soykırımını tanımadan AB’ne üye olamazlar’’Kararına güvenerek,1999’da da Türkiye’ye adaylık statüsü verilince de çılğına dönen Fransa’daki Ermeni Diasporası, Türk’lerin AB-üyeliğinin önünü kesmek için, Avrupa Adalet Divanı nezninde dava açmışlardır. Avrupa Adalet Divanı 17 Nisan 2004 tarihinde verdiği karar ile Ermeni cemaati tarafından dile getirilen,‘’Türkiye, Ermeni soykırımını kabul etmeden, AB’ne üye olamaz’’ İddialarını, Avrupa Adalet Divanı (AAD) temyizi (itiraz hakkı) olmayan bir kararla ret etti. Gazetehamburg, CDU-Neumünster meclis üyesi sayın Refik Mor’un titiz çalışmaları sonucu ortaya çıkarttığı ve aynı zamanda da Türkce’ye çevirisini yaptığı o tarihi belgeye ulaştı.
17 Nisan 2004 tarihinde Avrupa Adalet Divanı tarafından verilen bu kararı Türkçe’ye çeviren Almanya’nın Neumünster kentinde Mühendislik ve yeminli tercümanlık yapan ve aynı zaman Hiristiyan Demokrat Parti(CDU) Meclis üyesi Refik Mor gazetehamburg’a bu konuda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ortaya çıkarttığı tarihi belgeyi gazetehamburg’la paylaşan Refik Mor, merkezi Lüxemburg“da olan Avrupa Adalet Divanı- AAD, Avrupa birliği üyesi ülkeleri arasında, AB hukukunu ilgilendiren konularda son sözü söyleyen kurumdur. Adalet Divanı’nın görevi, Avrupa anlaşmalarının yasaya uygun biçimde yorumlanması ve uygulanmasını sağlamak. Üye devletlerin anlaşmalarda öngörülen yükümlülükleri yerine getirip getirmediklerine karar vermek, ulusal mahkemelerin başvurusu üzerine topluluk hukukuna ilişkin çeşitli konuların yorumlanması ya da geçerliliği hakkında ön kararlar almak yetkileri arasında. Hukuki bir işlemin tartışmalı bir konu doğurması halinde ulusal mahkemelerden herhangi biri Avrupa Adalet Divanı’ndan ön karar isteyebiliyor. Ancak bunun yapılabilmesi için üye devlette daha yüksek bir temyiz mercii bulunmaması gerekiyor. Ve Divan kararı bağlayıcı oluyor. Avrupa Adalet Divanı(AAD), merkezi Strazburg’da olan ve Avrupa konseyi’nin bir kurumu olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve merkezi Lahey’de olan Uluslararası Adalet-UAD- ile karıştırılmamalıdır ’dedi Avrupa Parlamentosunun kararı siyasidir Avrupa Parlamantosunun kararının siyasi bir karar olduğunu söyleyen Refik Mor ‘Tarih 20 Temmuz 1987.Avrupa parlamentosu C-190 esas nolu karari ile,içerik olarak : ‘’Türkiye Ermeni soykırımını tanımadığı müddetçe, AB’ne üye olamaz’’denen bir karar alır. Yıl 1999. AB ve o anda başbakanı sayın Bülent Ecevit olan Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye’nin AB’ne üyelik için aday olup olamayacağı konusunda restleşmektedirler. Başbakan Ecevit Avrupalıların restini görür ve ‘bizi istemeyeni biz hiç istemeyiz ‘ der ve nihayet, o hatırlayacağınız sahnelerle Başbakan sayın Ecevit ertesi gün apar topar Helsinki’ye davet edilerek, Türkiye’nin AB üyeliğine adaylık kararı verilir Bunun üzerine adeta çileden çıkan Ermeni diasporası: 20 Temmuz 1987 tarihli Avrupa parlamentosunun C-190 esas nolu kararına atıfta bulunarak- ‘’Türkiye önce Ermenilere yaptığı soykırımı kabul etsin, ondan sonra üyeliğe adaylık statüsü verin, aksi takdirde AB akit dışı sorumluluğunu zedelemişolur’’diyerek, · Avrupa Parlamentosu’na, · Avrupa Birliği Konseyi’ne ve · Avrupa Birliği Komisyonu’na karşı Avrupa Adalet Divanı’nda-AAD’nında- ‘Birliğin akit dışı sorumluluğu ve davanın esassızlık (gerekçesizlik) konumu ‘ İçerikli dava açar. ‘’BİRLİĞİN AKİT ((Antlaşma)) DIŞI SORUMLULUĞUNDAN’’ kastedilen,uluslararası insan hakları ve 1915 olaylarında yaşanan trajik tarihi olaylardır.Daha net söyleyecek olursak,Eğer bu dava kazanılsa idi, Ermeniler soykırım davasının dörtte üçünü kazanmış olacaklardı.Eğer Ermeni diasporası bu davayı kazansa idi, bir dakika dahi durmadan İLK işleri Uluslararası Ceza Mahkemesine başvurup, Türk’ler hakkında soykırım davasını açarlardı . Ama bu dava,AAD’nın birinci dairesi tarafından 17 Aralık 2003 tarihinde Esas No: T-346/03 kararı ile reddedilir. Ermeni diasporası bunun üzerine temyize gider (karar”a itiraz eder) ve AAD’nın dördüncü dairesinde görülen temyiz davası, (itiraz davası) 17.04.2004 tarihinde, C-18/04 PEsas nolu nihai karar ile yeniden reddedilir ve bu nihai kararla Ermeniler ayrıca 30.bin Avro’luk mahkeme masrafını da ödemeye mahkum edildiler. ‘dedi ‘’Derin bir el’’, bu kararın kamu oyu tarafından duyulmasını istemiyor. Refik Mor bu kararı ilkkez 2008 yılında Türkçe’ye çeviren kişi olarak tüm Türk basınına ve Türk hükümetine ve temsilciliklerine ilettiği halde kimsenin dikkat çekmemesine üzüldüğünü belirterek ‘Üzerinde çok uğraştım.Kararı Türkçe tercüme yaptım.ama maalesef bir derin el bunu basında ve bir yerde yayınlanmasına engel oldu. Oyun bitti..!! AB ülkelerinde‘’Ermeni soykırımı’’ konusunda Türkiye aleyhine alınan parlamento kararlarının bu kararla artık hiç bir geçerliliğinin kalmadığının altını çizen CDU-Neumünster meclis üyesi sayın Refik Mor, Ermeni Diasporası’nın sır gibi saklamaya çalıştığı bu tarihi belğenin en geniş kamu oyu ile paylaşılması gerektiğini belirterek, artık bu komediye son vermenin zamanının artık çoktan geldiğini de sözlerine ekledi Verilen kararın Türkçe tercümesini isteyen okuyucularımız email adreslerini bildirirse kendilerine gönderebiliriz. Email adresimiz zaferozpolat@gmx.de
¾